"Enter"a basıp içeriğe geçin

Gaznelilerde Kültür ve Sanat | YerelHaberler

977 yılında Gazne’yi merkez yapan Sebuktekin tarafından kurulan bu Türk devleti Gazneliler adını almıştır. 998’de yerine geçen oğlu Sultan Mahmud, 17 sefer sonunda tüm kuzey Hindistan’ı fethetti ve Türkler altında Müslüman oldu. Harezm ve Horasan bölgelerini imparatorluğuna katan Sultan Mahmud’dan sonra ilk oğlu Mesud 1040 yılında Selçuklulara yenilip Afganistan ve Hindistan dışındaki ülkeleri kaybetti.

Bundan sonra Gazneli devleti 1191 yılına kadar Selçuklular idaresinde devam etti.Gazni küçücük bir şehir iken Gazneliler elinde Asya’nın en büyük kültür merkezlerinden biri haline geldi.Sultan Mahmud, sarayında okullar, kütüphaneler kurdu ve alimler topladı. . Verdivisi Shahnameh’i sarayında tamamlayıp ona adadı ve Faravi onu Shahin’in başı ilan etti (1038). Türkler buraya Gazneliler’den önce yerleşmişlerdir. Burada ortaya çıkan Türk sanatı, bir yandan büyük Selçuklu sanatını, diğer yandan Hint-Türk sanatını etkilemesi açısından büyük bir tarihsel öneme sahiptir.

Gazne sarayında 400’den fazla âlim ve sanatçı yaşıyordu: Gaznelilerin durumu kültür ve sanat açısından çok yüksek bir düzeye ulaşmıştı. Özellikle Gazneli Sultan Mahmud zamanında başkent ve saray âlimlerle dolup taşıyordu. Sarayda dört yüz ünlü bilim adamı, sanatçı ve şair yaşıyordu.

Büyük saraylar inşa edildi ve kültür merkezleri haline geldi. İkinci gün İran’da bulunan Kapalıçarşı Camii. Hindistan seferlerindeki zaferleri simgeleyen zafer anıtı Mesud minaresi, dönemin mimari hatırasıdır. Zafer Anıtı veya Kulelerinin yüksekliği 4050 metredir. Bu anıtların üzerindeki yazıtlar, Hindistan seferlerini, zaferlerini ve padişahların kimliklerini açıklayan çok değerli tarihi belgelerdir.

Gazne vilayetinde halk ve ordu Türkçe konuşur. Sarayda Türkçe konuşuyordu. Ancak yazışmalar ve bilimsel difteri Farsça ve Arapça idi. Edebî ve ilmî eserlerin çoğu bu iki dilde, çoğunlukla da Arapça yazılmıştır. Ferdowsi’nin ünlü eseri
Şehname bu dönemde yazılmış ve Sultan Mahmud’a takdim edilmiştir. Ancak Ferdowsi bir Türk değil, bir İranlıydı. Bu eserinde daha çok İran tarihini anlatmış ve İranlılara saygılarını sunmuştur. Bu nedenle Gazneli Mahmud ona pek itibar etmemiş ve umduğu kadar para vermemiştir.

Sadece Gazneliler döneminin değil, tüm zamanların büyük alimleri arasında yer alan iki ünlü Türk bilgini İbn Sina ve Biruni’dir. İbn-i Sina, Gazneli Mahmud’u bir zorba olarak gördüğü için gücendi ve başkenti terk etti. Hive’den zorla getirilen Biruni ise merkezde tutuldu. Bu ünlü Türk alimi, bazı eserlerini Sultan Mesud adına yazıp ona takdim etmiştir. Hem İbn Sina’nın hem de Biruni’nin eserleri yüzlerce yıldır Doğu’da ve Batı’da yüksek öğrenim gören öğrenciler için ders kitabı olarak kullanılmıştır.

Gazneliler dönemi kültür açısından da parlaktı. Sultan Mahmud ve oğlu Mesud o devrin en büyük hünerlerini saraylarında toplamaya çalışmış, şairlere hürmet ve muhabbet göstermişlerdir. Sultan Mahmud’un sarayında dört yüz şair olduğu rivayet edilir. Gazneliler için edebiyatın yanı sıra tarihçilik de çok önemliydi.

Sultan Mahmud Harizm’i alınca Orta Çağ’ın en büyük âlimlerinden Biruni’yi Gazne’ye getirdi. Böylece Biruni, Gaznelilerin Hindistan seferlerine katılma fırsatı buldu. Büyük kitabı “Takhak Malind” böyle ortaya çıktı. Bu eser, Hinduların inanç ve adetlerini tarafsız bir şekilde inceleyen ilk İslami eserdir.

Bu eserde Hint dini, bilimi ve coğrafyası hakkında geniş bir bilgi yelpazesi bulunmaktadır. Gazneli padişahları da mimari faaliyetleri ile dikkatleri üzerine çekmişlerdir. Sultan Mahmud ve Mes’ud dönemlerinden günümüze çok az eser ulaşmıştır. Mahmud, halkın yararlanması için çarşılar, köprüler, su kemerleri, su kemerleri ve camiler yaptırmıştır. Sultan Mesud zaten yetenekli bir mimardı ve yaptırdığı sarayın planını çizdi.

Gaznelilerin Türk ve İslam tarihindeki en önemli rolü, kuzey Hindistan’ın fethine öncülük ederek Pencap’ta İslam dini için güçlü bir dayanak elde etmeleri ve böylece Hindistan’ın sonraki fetihlerine sağlam zemin hazırlamalarıdır. Ayrıca Gazneliler, Hint dünyasının kültürüyle doğrudan temas halinde olanlar olarak tarihe geçtiler.

Yıllar sonra Pakistan devletinin kurulmasına da vesile oldular. Sultan Mahmud ve Mes’ud karakterleri, büyük Müslüman ve halk kahramanları olarak insanların zihninde canlanmıştır. Mahmud, daha sonraki İran edebiyatında ünlü bir kişi, adalet ve adaletin özü olan bir hükümdar olarak geçer.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir