"Enter"a basıp içeriğe geçin

Söz ver bana onun hayatı kim.. Bir edebiyatçının biyografisi.. Osmanlı Divan Edebiyatı | YerelHaberler

El-Fetih dönemi şairlerinden Adani, El-Fetih’in veziri Mahmud Paşa’dır. Alaka Hisarlı olduğu kaynaklarda kayıtlıdır. Ancak bugün babasının Sırp despotu Angelos’un Teselya kolundan gelme olasılığı daha yüksektir. Mehmed Ağa’nın himayesinde Edirne Sarayı’nda okuduktan sonra. Mehmed’in tahta çıkması üzerine kadı-ı şerif rütbesi verildi ve İstanbul kuşatmasına katıldı.

Fatih ile birlikte birçok savaşa katılan Mahmud Paşa, Belgrad seferindeki başarısından sonra 1454’te vezir ve Rumeli valisi oldu. Birkaç kez azledilen Paşa, bir süre yüzbaşı paşalık da yaptı. Sonunda her türlü görevi bırakıp Hasköy’e kavuşmak için yola çıktı. Şehzade Mustafa’nın ölümüne sevindiği bahanesiyle ilk kez Yedikule’de hapsedilmiş ve bir rivayete göre bu ticarete bulaşmış, mezarındaki kitabeye göre 1473 yılında burada öldürülmüştür. , ve kaynaklara göre 1474’te. Mezarı yaptırdığı caminin mezarlığındadır.

Mahmud Paşa, Fatih’in 1451’de muhtar olarak atanmasından ölümüne kadar güvendiği, sevdiği ve saygı duyduğu biri oldu. Eğitim işlerinden sosyal hizmetlere, ülkenin güvenlik işlerinden savaşlara, mahkeme kararlarından edebiyat toplantılarına kadar sürekli El-Fetih’in yanında olduğu görülüyor. Ancak, bu sürükleme bazen entrika ile renklendirilir. İstanbul’un fethinden hemen sonra başlayan eğitim faaliyetlerine katılan Mahmud Paşa, Ali Koço ile birlikte Taytam ve Şahin Samman okullarının kurucusudur.

İstanbul, Hasköy ve Sofya’da da kendi adına okullar yaptırdı. Şöhretini ebedileştiren, adını yaşatan temelleri olmuştur. Tzkirs, Mahmud Paşa’nın fakirlere yardım ettiğini ve cömertliğinin çok büyük olduğunu uzun uzun anlatır. Mahmud Paşa’nın ayırt edici özelliklerinden biri olan büyük insanlık sevgisi, devlet adamlığı görevinden önce gelen şairin kalbinde aranmalıdır. Bu özellikleri onun halk tarafından bir “fil” olarak görülmesine, hayat hikayesinin dilden dile, nesilden nesile anlatılarak efsaneleştirilmesine ve sonunda Manakeeb’in adının onun adına yazılmasına yol açmıştır.

Fetih çevresinde toplanan âlim ve müelliflerden biri olan Mahmud Paşa’nın ilm ve edebî şahsiyetleri koruyup teşvik ettiği, onlarla görüştüğü ve bir toplantı düzenlediği anlaşılmaktadır. Anılarda divan sahibi Adani’nin şiiri ve sanatı övülür. Mahmud Paşa, Usul ilmî eserlerini okuyup tartışacak kadar Arapça, şiir ve nesir yazacak kadar da Farsça biliyordu. Türkçe şiirlerinde, devrinin şairlerine nazaran çok açık bir dil kullanmıştır.

Sarayda yetişmiş, üst düzey görevler üstlenmiş bir devlet adamı olan şair, sanattan uzak, macera dolu, samimi ve kişisel bir üslup ortaya koymuştur. Ahenk ve yapısındaki küçük kusurlar, onun üst düzey bir şair olmadığını gösterse de, kelimelerin anlamlarını iyi değerlendirmesi, konuşma üslubundaki rahat yazımı ve deyimlere halktan daha fazla yer vermesi de öyle. Kültürel değerler büyük özellikler olarak öne çıkıyor.

Bilal Yücel tarafından yayınlanan Divan Mahmud Paşa el-Türki. Divan’da Fatih’i öven 1 methiye ve on gazel bulunmaktadır. Mahmud Paşa’nın Farsça şiirlerinin olduğu kaynaklarda geçmektedir. Zahir Faryabi’nin şiirlerini ve Hafız Şirazi’nin gazellerini seslendirdi. Gelibolulu Âl, Farsça şiirlerde “tahsîne Sevâvâr” olgusuna gönderme yapmaktadır. Onun Fars Divanı bugün tek başına bir eser olarak mevcut değildir. Ancak Türk Divanı İstanbul Üniversitesi. kütüphane numarası TY 1962’de kaydedilen versiyonun 34b-48b foliolarından 47 gazel ve iki yaklaşım sırasız Farsçadır; Millet Kütüphanesi, Aya Ali El-Amiri Efendi’nin eserleri, sayı. 278’de kaydedilen versiyon, b-7a’nın bir yaprağında Farsça bir methiye ve 25 gazel içermektedir.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir