"Enter"a basıp içeriğe geçin

Rus Komünist Propagandası ve Sovyetler | YerelHaberler

Sovyetler Birliği birçok ülkeyi yönetti. Sovyetler bu ülkeleri kontrol ederken bir dizi araç kullandı. Bu araçlardan en önemlileri şunlardı: Her şeyden önce SSCB’deki iktidar yapılanması, özellikle de Komünist Parti önemli bir kontrol aracı haline geldi. Yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde onu Çin Komünist Partisi üyesiydi ve parti üyeleri her zaman sıradan insanlardan daha eğitimliydi.

Komünist Parti, çekirdek Parti örgütleri aracılığıyla tüm önemli birimlere sızdı ve her şeyi doğrudan kaynağından kontrol etti. Siyaset her zaman Rusların egemenliğinde olmuştur. “Demokratik merkezcilik” ilkesiyle, birkaç kişi (özellikle Ruslar) partiyi kontrol ediyor ve seçim süreci tepeden tırnağa yönetiliyordu.

İkincisi, eğitim, medya ve diğer sosyal olaylar (spor etkinlikleri gibi) komünist propaganda araçları olarak kullanıldı ve Sovyet vatandaşı tipini yaratmak için çaba gösterildi. Üçüncüsü, Sovyetler ülkeleri kontrol etmek için güç ve kısıtlamalar kullandı. Sürgünler ve pogromlar oldu. Sürgünler ve göçlerle halkın kafasını karıştırmaya çalıştı. Ayrıca sürgünler, ucuz işgücü veya köle emeği elde etmenin bir yolu haline geldi.

Dördüncüsü, dini ve ahlaki değerlere saldırılarak dinin gücü baltalanmaya çalışıldı. Genel olarak Sovyetler için bir tehdit olarak görülen Orta Asya’nın gücünü zayıflatmak için Türk kökenli halklar suni olarak küçük birimlere bölünmüştür.

Son olarak, cumhuriyetlerin ekonomileri sıkı bir şekilde merkez tarafından kontrol ediliyordu. Özellikle Orta Asya bir hammadde deposu olarak kullanılmış ve bölgede yeterli yatırıma izin verilmemiştir. Devletin tüm araçlar üzerindeki tekeli ve devletin ekonomi üzerindeki sıkı kontrolü nedeniyle, devletler Sovyetlere karşı rekabet eden veya ayrılıkçı hareketleri finanse edemediler.

Sayısız ulusu birbirine bağlayan temel unsurun “zor ve şiddet” olduğu söylenebilir. Gorbaçov uluslara bazı özgürlükler tanıdığında, tüm ulusların ulusal kimliklerini koruduğu ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından kısa bir süre sonra ortaya çıktı. Şunu da eklemek gerekir ki, SSCB’nin dağılması kaçınılmazdı.

Gorbaçov sadece dağılma sürecini hızlandırdı. Glasnost sayesinde dağılma sakindi. Özgürlükler olmazsa parçalanma yine olacak ama büyük ihtimalle iç savaşa dönüşecek.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir