"Enter"a basıp içeriğe geçin

Marmaris Körfezi’ndeki Albatros Marina’da ‘kaçak yapı’ iddiası

Marmaris Çevre Mücadele Komisyonu, Marmaris Körfezi’nde bulunan Albatros Marina’nın kapasite artırımı için kaçak liman genişletme faaliyetleri yürüttüğünü iddia etti.

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyeleri ve Marmaris Çevre Mücadele Komisyonu üyeleri dün Marmaris Körfezi’ndeki Albatros Marina önünde basın açıklaması yaptı. Çevreciler, Marmaris Körfezi’nin sığla ağaçları ve korunan bitkilerin bulunduğu Gönocek Ormanı’na ev sahipliği yaptığını, bu alanda yapılacak herhangi bir değişikliğin ormanın yok olmasına ve ekosistemin geri dönülmez şekilde bozulmasına yol açacağını vurguladı. Çevreciler ayrıca marinalardaki kapasite geliştirme faaliyetinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yönetmeliğine tabi olmasına rağmen Albatros Marina’da sürecin işlemediğini iddia ettiler.

Burada kaçak yapılaşma var.

Marmaris Çevre Mücadele Komitesi Sözcüsü Halim Amman, şunları söyledi:

“Muğla, özellikle yangınlardan sonra ağır bir saldırı altında. Maalesef çevresi her geçen gün talan ediliyor. Uzun bir süredir ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi’ konuları ile uğraşıyoruz. Bu kararların yanlışlığından dolayı mahkemelerde adalet arıyoruz. . “ÇED gerekli değil” kararına bile ihtiyaç duymuyorlar. Arkamızda gördüğünüz marina ÇED kararı olmamasına rağmen kaçak olarak genişletilmeye devam ediliyor. Çevre Şehircilik ve Çevre Bakanlığı’na dilekçemizi yazdık. Bununla ilgili iklim değişikliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından gördük ki 2012 ÇED Gerekli Değildir Kararı hakkında bilgi var. 5 yıl içinde herhangi bir majör durumunda ÇED kararı geçersiz olacaktır. “Gereklidir, Değildir veya Kabul Edilemez” şeklinde bir karar olmamakla birlikte at sahasının genişletilmesinde kaçak yapılaşma söz konusudur.

Orhangazi Büyükşehir Borsası'nda gece gündüz sahada
Orhangazi Büyükşehir Borsası’nda gece gündüz sahada

“Ekosistem geri dönülmez bir şekilde yok edilecek”

Neden bu kadar önemsiyoruz? Marmaris Körfezi, kendine has iç dinamikleri olan bir bölge olup, Milli Park gibi Gönocek Ormanı gibi çok önemli endemik bitki koruma alanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu hemen yanında. Yani buradaki su hareketinin değişmesi ve korunan Günnücek Ormanı’nın yok olması ekosistemin geri dönülmez bir şekilde yok olması anlamına gelecektir. Çok cesur, korkusuz ve yaşam alanlarımızla ilgili yönetmelikte istenen dosyaya bile gerek duymadan inşaata girecek kadar cesurlar. Belki de bunun sorumluları bir cevap ve açıklama yapmalıdır. Buraları korumaya devam edeceğiz. Bizden sonra geleceklere borçlu olduğumuzu unutmayacağız.

“Doğanın Eserlerini Tüketmenin Mantığı”

MUÇEP üyesi Güngur Erçel ise şöyle konuştu:

“Muğla’da kıyılar en önemli doğal talan alanlarının başında geliyor. Kıyı bölgesi için birden fazla plan ve entegre plan olmasına rağmen kıyılar talan ediliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Muğla İli, İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü bu karara yol açtı Kurumların işini yapmamasını engellemesi gerekiyor Yasaların verdiği görevleri yerine getirmemesine rağmen korunacak alan bakımından Muğla birkaç kat daha yüksek. , Muğla Valisinin “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değil” kararları yüzde 100’e yakın. Burada raporsuz “,”ÇED gerekli değil””ÇED gerekli değil” temelinde yapılan bir şey var. 10 yıl önce, karar alınmadan önce rapor veriyor ve bunun hukuka, hukuka ve mevzuata aykırı olduğu çok açık. Ancak doğayı tüketme mantığı devam ediyor.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir