Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “CHP, kamu iktisadi teşebbüslerinin yeniden canlandırılması yönünde bir anlayışa sahip olduğu konusunda ısrar etti. Şu anda Altı Tablo anlayışına sahipler. Altı Tablo böyle mi düşünüyor? Uluslararası 1999 yılı da öyle mi?” Kızıl Haç Partisi kamu iktisadi teşebbüslerini canlandırmak istiyor” dedi.Bu alanlar tartışmalı alanlardır. Ama dünyada devletin fabrika kurduğu dönemler geride kaldı.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüştür. Mustafa Varank, gün içinde milletvekillerinin eleştirilerini ve sorularını görüşmelerin bitiminde yanıtladı.
Üniversitelerin bilim üretmekten uzak olduğunu eleştiren Varank, “Bakın faşist üniversite zihniyetini yerle bir ettik. Üniversiteleri ideolojilerin arka bahçesi olmaktan kurtardık. ODTÜ mezunuyum. En zengin döneminde ODTÜ’de okudum. Biz sizin üniversite zihniyetinizi, bizimkileri yıktık” dedi. Kimliklerde sakal kabul etmiyoruz. Nüfus cüzdanlarında sakal kabul etmiyoruz.”
Süleyman Soylu: Artık tüm spor salonlarımız açıldı
Farrank’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Fazla hesaba katmıyoruz: Ne yazık ki bu bütçe müzakerelerinde müzakere güçlüğü yaşadığım zamanlar oluyor. Bunun sebebi şudur: Aynı partiden iki milletvekili arkadaşımızın aynı konuda taban tabana zıt fikirler ortaya koyduğunu görüyorum. Bir bakanın aynı konuda iki karşıt görüşe cevap vermesi pek olası değildir. Yıllar önce söylenmiş cümleler burada tekrar anıldığında açıkçası bu cümlelere pek dikkat edemiyoruz.
Bir bakan olarak resmi kurumda kimlerin teşvik aldığını görebiliyorum: Sayın Açıkel konuşmasına şöyle başladı. Geçiş programında desteklenecek şirketlere siyasi saiklerle karar veriliyor ve burada siyasi saiklerle hareket ediliyor” dedi. Nasıl biliyor? Bu şirketlerin kaydını tutuyor mu, hangi siyasi partiyi desteklediklerini biliyor mu veya siyasi saiklerle hareket ettiği iddiaları var mı? Teşviklerimizde tüm operasyonlarımız objektiftir. Kimin öne çıktığını asla umursamıyoruz. Operasyonlarımızın çoğu zaten elektronik olarak yürütülüyor. Ben bir bakan olarak OJ’de kimlerin teşvik aldığını görebiliyorum.
Ülkemizin altyapısı zayıftı: Sayın Paylan burada bazı incelemeler yaptı. Her zaman ifade ettiği gibi bu yıl da savunma sanayi yatırımlarının kısılması gerektiğini söyledi. Sektörlerde yatırım kararlarını kendi keyfimize göre vermiyoruz. Ülkemizin neye ihtiyacı varsa ona yatırım yapıyoruz. Ülkemiz alt yapı olarak fakirdi ve yatırımlar yaptık. Şu anda neye yatırım yapıyoruz? Sağlık teknolojisine, yapay zekaya ve savunma sanayine yatırım yapıyoruz. Bu alanlardaki ihtiyaçlar azalırsa o alanlara yaptığımız yatırımlar da azalacaktır. Nasıl azaltabiliriz? Sınırlarımızda birileri teröristlere destek vermiyorsa savunma sanayine gerek yok. Partideki arkadaşlarınız dağda teröristlerle aile fotoğrafı çektirmeyince savunma sanayi yatırımı düşüyor.
YAŞASIN CUMHURİYETİ KUTLUYORUZ: Maalesef Tarhan Bey çok talihsiz açıklamalarda bulundu. 29 Ekim’de gidip özel sektör fabrikasını açtınız dedi. Cumhuriyeti sizler gibi sloganlarla değil, milletin asırlık hayallerini TOGG gibi “Yaşasın Cumhuriyet” diyerek gerçeğe dönüştürerek kutluyoruz. Tarhan Bey bana “TOGG Pazarlamacı” dedi. Evet, işimize dört elle sarılıyoruz. TOGG’un Gemlik’te üretilmediğini, İtalya’dan hazır getirildiğini söyleyecek kadar çirkin bir yalana sarıldı. Madem araba üretilmedi sen Tarhan Bey hangi arabanın direksiyonuna geçtin? Bilişim Vadisi’nde neden o arabaya oturup poz verdim? Üretim yoksa CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hangi otomobili sipariş etti? Kılıçdaroğlu Bey TOGG fabrikasına gidiyordu. Maden üretimi yok, hangi fabrikaya gidecek?
Devrim niteliğindeki arabaya ne oldu: Burada CHP’li bir arkadaşım cumhuriyetin kurulmasından sonra yapılan yatırımlardan bahsetmişti. Evet doğru, cumhuriyetin kurulmasından sonra Mustafa Kemal Atatürk çok stratejik hamleler başlattı. Ama birisi bu hareketleri engelledi. Şakir Zumra Nuri Demirağ’a ne oldu? Devrim arabasına ne oldu? Bunları iyi değerlendirdiğimizde siyasi iradenin ne kadar önemli olduğunu ve projelerinin asıl sahibinin siyasi irade olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
Önce kafa karışıklığını gider: Uzaydan bahsettiğimde bazı milletvekillerimiz diyor ki, “Artık uzaya çıkma zamanı mı? Uzay teknolojilerine yatırım zamanı mı? İnsanlar aç, neden bu alanlara yatırım yapıyorsunuz?” Bazıları, “Bu bütçe” diyor. küçük, bununla uzaya nasıl gideceksin?” diye soruyorum size, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak buna nasıl cevap verebilirim? Aynı partiden iki milletvekili, biri “yatırım” diyor, diğeri “don” diyor. Yap şunu.” Önce kafa karışıklığını giderin.
Dünyada devlet kuran fabrikaların geride kaldığı zamanlar: CHP, kamu iktisadi teşebbüslerinin yeniden canlandırılması konusunda bir anlayışa sahip olduğu konusunda ısrar etti. Şu anda Altı Masa adlı bir konseptleri var. Altılı masa böyle mi düşünüyor? Uluslararası Kızıl Haç Yılı partisi, kamu iktisadi kurumlarını canlandırmak istiyor mu, istemiyor mu? Bu alanlar tartışmalı alanlardır. Ama dünyada devletin fabrikalar kurduğu dönemler geride kaldı.
Taraflar ticaret yapamadıklarında: Kılıçdaroğlu, “AKP hangi fabrikayı kurdu?” Birincisi, taraflar ticaret yapamazlar. Burada Sayın Kılıçdaroğlu birkaç gün önce yaptığı açıklamada “AKP hangi fabrikayı kurdu?” Partiler fabrika kurmaz, ben yaşadım. Ama diyor ki, “Bunca yıl çimento fabrikası mı kurdu?” Allah aşkına, şimdi Türkiye’nin çimento kapasitesini biliyor musunuz? Bu saatten sonra kurulacak bir çimento fabrikası siparişi vermek, sektör işlerinden habersiz olduğunuz anlamına geleceği açıktır. Bu, sektör hakkında bilgi sahibi olmadığınızı gösteren verilerdir.
Sayın milletvekilimiz, “Sayın Kılıçdaroğlu bunun için New York’a gitti” dedi. Araştırmak için İngiltere’ye gittiğini söyledi. Ardından Almanya’ya gider ve oradaki yatırım fırsatlarına bakar. Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor? Temiz para arıyoruz. Volkswagen ortağı kimdir? Tren. Deutsche Bank’ın ortağı kimdir? Tren. Türkiye’de her gün Katar’a gideceksiniz, bazı yabancı yatırımcıların önünü keseceksiniz ve ardından Almanya’ya gidip oradan bir şeyler öğrenmeye çalışacaksınız. beni suçlama; Nedir bu diyet, nedir bu lahana turşusu?
İnovasyon ekosistemini 20 yılda sıfırdan inşa ediyoruz: İnovasyon ekosistemini 20 yılda sıfırdan inşa ettik. Türkiye’yi aldığımızda iki teknopark vardı. Teknoparklarda 680 kişi çalışıyordu ve araştırma geliştirme merkezi, tasarım merkezi diye bir kavram yoktu. Bu altyapının tamamına yatırım yaptık. Yatırımımızın karşılığını alıyoruz.
6 tek boynuzlu atımız var: Sanayi ve teknoloji stratejimizi açıkladığımızda “2023’e kadar Türkiye’den 10 unicorn gelecek” dediğimizde, “Hadi Türkiye’den unicorn gelmeyecek” dediler. Evet, artık 6 tek boynuzlu atımız var. Bunu nasıl elde ettik? Bunu da bu ekosistemi destekleyerek başardık. Bu benim bir bakan olarak başarım değil, AKP hükümetlerinin başarısıdır.
Üniversitenin faşist yaklaşımını yerle bir ettik: Bakın faşist üniversite zihniyetini yerle bir ettik. Üniversiteleri ideolojilerin arka bahçesi olmaktan kurtardık. ODTÜ mezunuyum. ODTÜ’de en zengin döneminde okudum. Üniversite zihniyetinizi yerle bir ettik. “Kimliklerde sakal kabul etmiyoruz” dediler, bizim gibi öğrenciler kampüse giremedi. Bütün arkadaşlarımız sakalını kesti. Senin üniversite zihniyetin buydu. Onu yok ettik.”
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın