Herhangi bir kişi, kurum, olay veya durumdan memnun olmadığımızda, bir şeyler yolunda gitmediğinde kullandığımız cümlelere ağıt veya şikayet cümleleri denir. Bu cümleleri günlük hayatımızda sıklıkla kullanırız. Genelde kendini bir şeyden sorumlu hisseden kişiler şikayet cümlelerini daha sık kullanırlar. Bir annenin çocuğu hakkında şikayet etmesi, bir patronun personeli hakkında şikayet etmesi veya bir öğretmenin öğrencileri için şikayet etmesi yaygındır.
Olumsuz bir durumdan şikayet etmeye ağıt denir. Şikayet cümleleri, kızmadan şikayet etmek anlamlarına gelir. Şikayet cümleleri genellikle “En azından, en azından, en azından söylemek isterdim” gibi kelimelerden oluşur. “En azından işini düzgün yap.” Cümlede kişinin daha önce yaptığı işlerde başarısız olduğunu belirtir ve bu işi ciddiye alarak başarıyla tamamlamasını ister.
Nasihat cümleleri ile şikayet cümleleri arasında şu fark vardır: Nasihat cümleleri, kişinin herhangi bir davranış veya sözden duyduğu memnuniyetsizliği ifade etmek için söylenir. Yani insanı değersiz hissettiren bir durumdan doğan cümlelerdir. Ancak şikayet (şikayet) mağdurun kendisi olmasa da söylenebilir. Örneğin “Ankara’ya kadar geldim ama sen bana vurmadın.” Bu cümle bir nasihattir çünkü kişi kendini cümlede değersiz hisseder. Ancak “Servis sağlayıcınız herhangi bir cihaz yükleme bilgisi sağlamadı.” Cümlede ters giden bir durumun sorumlularına şikayette bulundu.
Örnek: – Sabahtan akşama kadar bilgisayarla oynuyorsunuz!
– Defalarca hatırlatmama rağmen toplantıya gelmedin!
Maalesef insanlar demokrasiyi yanlış anlıyor.
Çöplerini yere atmakta ısrar edenler tehlikeyi göremezler.
– Başlık ve içerikle uyuşmayan yazılar bizi çok zorluyor.
Hiçbir şeye dokunmadan dolaşın.
– Bana her seferinde en zor işi veriyorsun.
– Kimse trafik kurallarına uymuyor, herkes bildiğini okuyor.
Çok fazla klasik okumamış entelektüeller var.
-Nerede nasıl davranacağını bir öğrense.
İnsanlar maruz kaldıkları haksızlıklara karşı hala sesini çıkarmıyor.
– Sözlerimi dinlemiyorlar.
– Şimdiye kadar olması gerektiği gibi çalıştı.
Ve eğer çok konuşmazsa…
– Ona birkaç kez çalışmasını söyledim. Ama dinleyemedim.
Örnek sorular
Eleştiri zor iştir. Kitapla ilgili bazı dergilerde bu tür incelemeler okudum, kitabı okumasam bile yazara haksızlık edildiğini anlıyorum. Yazar yirmi yıldır uğraşıyor; Bir arkadaşını getir ve onu yere ser, tamam mı? Kitabı sanki adam hakkında dedikodumuş gibi eleştiriyor. Yazarın kitabı ile kişiliğini hala karıştırıyoruz.
1. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi şikayet edilmektedir? (SBS / 2011)
a) Kitapları detaylı okumadan eleştirir.
b) Başarılı yazarları iyi tanımadıkları için
c) Sayfa sayısı çok olan kitaplarla ilgilenmezler.
d) Çünkü kitabın içeriğinden değil, yazarın özelliklerinden bahsediyorlar.
Çözüm: Yazar bu metinde, eleştirmenlerin ilgili yazarların karakterlerine öncelik vermesinden kaynaklanan bir sorunu dile getirmiştir. Yani eserlerinden çok karakterlerini eleştirmekten rahatsız olduğundan yakınıyordu. Bunun doğru cevabı “d” seçeneğidir.
(1) Hayatla hiçbir ilgisi olmayan edebiyat, zamanın sonsuz kasırgaları tarafından süpürülmeye mahkumdur. (b) Yüksek ve gerçek sanat, okuyucuya hayatı tüm genişliği ve gerçeğiyle açıklamaktır. (3) Ama yine de sanatın bahanenin bittiği yerde başlayabileceğini anlamadık. (iv) Estetik duygu bizim en yüksek ve en gerçek duygumuzdur. Güzellik karşısında ruhun duyguları, hayatın en derin ve en karanlık köşelerinden birdenbire ortaya çıktıkça her şeyden daha gerçektir.
2. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerden hangisi “şikâyet” anlamındadır?
a) birinci b) ikinci. c) iii. d) IV.
Çözüm: İlk iki cümlede edebiyatın özelliklerinden bahsederek yazarın okuyucuya neler aktarabileceği hakkında bilgi veriniz. Ama üçüncü cümlede “hala anlamıyoruz.” Cümle, insanlara konuyla ilgili görüşlerinden şikayet ediyormuş gibi hissettiriyor. Bunun doğru cevabı “c” seçeneğidir.
YerelHaberler
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın