Eğitim, genel kültür kazandırma ve kişisel gelişim için en önemli araçlardan biri olan kitap maalesef ülkemizde sadece okullarda kullanılması gereken bir materyal olarak görülüyor. Ancak okumanın yaşı yoktur ve kitaplar her yaşta insanın en yakın dostudur. Hal böyle olunca da kitap okumayı seven insanlar toplum tarafından entelektüel bir varlık olarak görülüyor. Bu, insanları sık sık okumanın gerekli mi yoksa faydalı bir alışkanlık mı olduğu konusunda anlaşmazlığa düşürür.
Kısa ömürlerini genel bilgiler edinerek bilinçlendirmek isteyen insanlar takdir edilmeliyken, çoğu zaman akıldan yoksun insanlar tarafından taşlanırlar. Ancak okumanın çok önemli olduğuna inanıyormuş gibi görünen bir toplum kesimi de var. Kitap okumanın gerekliliğinden her fırsatta bahsederek, her ortamda kitap okumaya adanmış bir hayatı varmış izlenimi vererek; Ancak ömürlerine ancak üç beş kitap sığdırabilen sözde okurlar, ancak kendilerini eğitimli biri olarak göstermek için böyle bir çaba sarf ederler.
Kitapların uçsuz bucaksız dünyasına inmeyi başaramayan üçüncü tip insanlar da kitapları sadece dekoratif objeler olarak görme eğilimindedir. Evlerinin çeşitli yerlerini okuma temalı kitaplar ve süs eşyaları ile doldururlar; Ama asla kapaklarını açmayı düşünmezler. Bu üç tip insan karşısında, hayatlarına sığabilecek her kitabın hikmet kapısını açan bir anahtar olduğunu bilen, kitapların en yakın ve en faydalı dostlarımız olduğuna inanan gerçek kitap savunucuları vardır. fikirleriyle geleceğe ışık tutar, hayal gücünün sınırlarını zorlar. Bu zıtlık ortamında kitaplar ve okuma alışkanlıkları üzerine saçma sapan çekişmeler ve diyaloglar yaşamamak mümkün değil. Şimdi bununla ilgili güzel bir karikatüre bakalım…
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın