CHP Genel Başkan Yardımcısı Muğla Süleyman Geren, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Türkiye’de sahibi belli olmayan paranın “dolaştığını” belirterek, “Mali Harekât Görev Gücü’nün 12’nci tavsiyesi üzerine MASAK dün bir açıklama yayınladı. Türkiye bu tavsiyeye uymaktan her zaman kaçınmıştır.Artık gri listeye alındığına göre bir düzenleme yapılmaktadır. ‘yüksek riskli’ olarak kabul edilirler
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muğla Süleyman Geren, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Türkiye’de sahibi belli olmayan paranın “dolaştığını” belirterek, “Mali Harekât Görev Gücü’nün 12’nci Tavsiye Kararı’na ilişkin MASAK dün bir açıklama yayınladı. Tavsiye?Türkiye bu tavsiyeye uymaktan her zaman kaçınmıştır.Artık gri listeye alındığına göre bunda bir değişiklik yapılmıştır.Buna göre Türkiye’de seçilmiş ve atanmış kişilerin, ailelerinin ve yakınlarının para ve mal varlıkları; “yüksek riskli” bir olay izlenecek ve izlenecek, sormak istiyoruz. Bugünden sonra üst düzey yetkililere bakan mı olur, bürokrat mı, siyasetçi mi, yakınları diyelim bir tane kurar mı? Bir adadan poundluk bir iş alıp Türkiye’ye milyonlarca dolar transfer etsek bu “büyük bir risk” olur mu, olmaz mı?” diye konuştu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, 2021 yılı Kesin Hesap Kanunnamesi Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, 2022 Bütçe Kanunu ve raporları Sayıştay’da görüşülüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muğla Süleyman Geren, Bakan Süleyman Soylu’ya şunları söyledi:
CHP’li Tudiri, Soylu’dan Twitter’da Kılıçdaroğlu’na yanıt vermesini istedi
“Anayasamızın güvence altına aldığı demokratik bir hak olan gösteri ve yürüyüş hakkı uzun süredir fiili engellerle karşı karşıyadır. YÖK’ü protesto etmek için sokağa çıkan öğrenciler, sendikaya üye olduğu için işten çıkarılan işçiler, yürüyüş yapmak isteyen ücretliler. Geçimlerini sağlayamıyorlar, sokağa çıkan kadınlar şiddete karşı sokağa çıkıyor, anında müdahale ediliyor.
Şiddetten bahsetmiyoruz. İnsanların bir araya gelerek rahatsızlıklarını dile getirmeleri, sloganlar atmaları ve bunun için yürüyüşler yapmaları neden bir güvenlik tehdidi olabilir? Demokratik toplum, çeşitliliği zenginlik olarak kabul eden toplumdur. Bu bağlamda, farklı siyasi görüşlerin hareket etmesine ve varlıkları için örgütlenmelerine izin vermek bir lütuf değil, siyasi sorumluluğunuzdur. Her iki nokta da demokrasiden uzaklaşan güvenlik politikalarınızın zayıflığına işaret ediyor. 20 yıldır her türlü ayrımcılığı, nefreti ve kini derinleştiren bir iktidara rağmen bu ülke güçlü bir ülke: protestocu vatandaşları güvenlik tehdidi olarak görmek bu ülkeyi hafife almak olur. Dahası; Şunu vurgulamak gerekir ki; Demokratik protestolar yurttaşlık bilincini ve bu ülkeye ait olma duygusunu güçlendiriyor. Çünkü bu siyasete katılmanın bir yoludur.
güncel çevre sorunlarına çözüm bulma mücadelesi yoluyla vatandaşların demokratik hakları; Geleceğe umutla bakmalarını sağlar. Çok örnek var, ben bir tanesini zikretmek istiyorum: Biliyorsunuz YÖK 6 Kasım 1981’de kuruldu. 41 yıldır, her yıl 6 Kasım’da bazı üniversite öğrencileri YÖK’ü protesto ediyor. Ben de bu yıl yaptım. ne oldu? Ev baskınları ve yurt baskınlarıyla öğrenciler tutuklandı. Şiddet içermeyen demokratik bir gösteriye katılan öğrencilerin evlerine ve yurtlarına baskın düzenleyerek tutuklandınız. Bu politikaların bu ülkeye zarar verdiğini görmelisiniz. Bu ülkenin demokratik birikimini küçümsemeyin, korkmayın. Bırakın insanlar özgürce hareket etsin.
“Sahibi bilinmeyen para ülkemize akıyor”
AKP hükümeti, göreve gelir gelmez ‘nereden buldun’ yasasını kaldırdı. 2008’den beri 9 kez Peace of Existence’ı yayınladı. Bu sayede kayıt dışı para vergisi bile ödenmeden ülkemizde kayıt altına alınmış oluyor. Yurt dışından kayıt dışı fonların gelişinin Türkiye’yi seçmesinin nedeni nedir? Türkiye’de kara para ve suç gelirlerinin kontrolü zayıf. Ne ihracat, ne kredi, hatta kaynağı ve sahibi belli olmayan paralar ülkemizde dolaşıyor. Merkez Bankası verilerine göre bu miktar 14 yılda 63 buçuk milyar doları buluyor.
Bugün tartışıldığı gibi. FATF gri listesindeyiz. Bu kurum tarafından ortaya konan 40 öneri bulunmaktadır. Türkiye geçen yıl bu tavsiyeleri mevzuata geçirmediği ve çıkardığı mevzuatı gerektiği gibi uygulamadığı için gri listeye alınmıştı. Önemli bir yatırım kriteri olarak kabul edilen bu değerlendirmede şu anda Gana, Kamboçya ve Yemen gibi ülkelerle gri listede yer alıyoruz.Dün MASAK, FATF Tavsiye 12’ye ilişkin bir kamuoyu açıklaması yayınladı. 12. Tavsiye nedir? Türkiye uzun zamandır bu tavsiyeye uymaktan kaçındı. Artık gri listeye alındığına göre, üzerinde bir ayarlama yapılmıştır. Buna göre Türkiye’deki seçilmiş ve atanmış kişiler ile bunların aile ve yakınlarının mal ve varlıkları; “Yüksek risk” durumunda izlenecek ve izlenecektir.
“bir poundluk şirket”
sormak istemek. bugünden sonra; Üst Düzey Yetkililer İster bakan, ister bürokrat, ister siyasetçi olsun, akrabaları, diyelim ki (MAN) adasından bir kiloluk bir iş kurup Türkiye’ye milyonlarca dolar taşısa, bu “yüksek riskli” sayılır mı, sayılmaz mı? ? Bu yüksek riskleri hangi banka ve hangi finans kuruluşu tespit edip raporlayacak? Bu yazıda bunun bir cevabı var mı? sayı. anlaşılan; Mevcut sistemde Türkiye gri alandan çıkamıyor. Gri alanın iktidara hizmet ettiğini biliyoruz. Bu bölgenin temizlenmesi milletin kudretinde atacağımız ilk adımlardan biri olacaktır. Cumhurbaşkanımızın bir sözü var, göreve geldiğimiz ilk üç ay içinde Türkiye’ye Siyasi Ahlak Yasası’nı getireceğiz. Bu tavsiyeleri, temiz siyaseti Türkiye’de kural olarak uygulayacağız. Kendimizi, gücümüzü halkımızın gözlem ve kontrolü ile sınırlayacağız. Türkiye gri alandan kurtulacak, şeffaflık ve adil yönetime kavuşacaktır. Ancak bu şekilde çocuklarımızı, insanımızı ve geleceğimizi tehdit eden uyuşturucu bataklığı kurutulacaktır. Patronumuzun dikkat çektiği nokta bu.”
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın