"Enter"a basıp içeriğe geçin

CHP Arslan Akkuyu Açıklaması: Enerjide tamamen Rusya’ya bağımlı hale getiriyor

İzmir CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Arslan, “Yap-işlet-sahip ol modeliyle yapılan Akkuyu Nükleer Santrali enerjide dışa bağımlılığı azaltmaz, aksine enerji alanında bizi Rusya’ya yüksek oranda bağımlı hale getirir. enerji.. Yap-işlet-sahip ol modelinde santralin kurucusu Rusya, işletecek Rusya, sahibi olacak ülke de Rusya, buradan ürünün izotoplarını çıkarıp kullanacak. Ama bu nükleer atıkları kendi topraklarına gömerek bertaraf edecek olan Türkiye’dir.Bu kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü ve onaylandı. Görüşmelerde CHP İzmir Milletvekili Adnan Arslan, Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali ve AKP hükümetinin enerji politikalarını eleştirdi. Arslan dedi ki:

“Geç kalan YEKA projelerine hangi cezalar uygulanacak”

“3 Ağustos 2017 tarihinde YEKA RES-1 ihalesi tamamlanmıştır. 2024 yılında tamamlanması beklenen bu projenin süresi maalesef 3 yıl uzatılarak 2027 yılında devreye alınacaktır. Benzer şekilde YEKA GES-1 Karapınar’da yapılıyor, İhalesi 20 Mart 2017’de yapıldı Ancak tesisten elektrik üretimi henüz sağlanamadı YEKA RES-1 ve GES-1’deki gecikmenin sebebi nedir? Ertelenen YEKA projelerine hangi cezalar uygulanacak?

Maalesef YEKA GES-3-4 mera tarlalarına atıldı. Verimli tarım arazileri ve meralara RES veya GES kurulamayacağı mevzuatımızda açık değil mi? YEKDEM ve YEKA uygulamalarındaki arızalar nedeniyle 2023 yılında YEK’in elektrik üretimindeki payında artış göremiyoruz.

2022’nin ilk sekiz ayında YEKDEM ödemeleri 89 milyar TL’ye ulaştı. 2021’in ilk sekiz ayında bu miktar 40 milyar TL oldu. YEKDEM aralığındaki kurulu gücümüz 2021’den 2022’ye ikiye katlanmadığı için bu artışın arkasında öngörülemeyen enerji politikalarının olduğu aşikar. YEKDEM aralığında dolar bazında alım garantisi şeklinde verilen destekler o dönemde Türk lirası olarak düşünülseydi, Türk lirasının değer kaybetmesi nedeniyle bu artışlar gerçekleşmeyecekti. Ayrıca YEKDEM aralığında bir yıl içinde yaklaşık 130-135 milyar TL’lik bir sübvansiyon kuruluyorsa, kamu neden yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmadı?

Ortaya çıkan bu üzücü tablonun ardından YEKDEM’in 1 Temmuz 2021’den sonra karşılayacağı yatırımların Türk Lirası ile desteklenmesine karar verildi ancak şu ana kadar hayata geçirilen YEKDEM yatırımlarının çoğu hala dolar destekli ve buna bir çözüm sorun henüz üretilmedi.

“AKKUYU UCUZ ELEKTRİK SAĞLAMAZken, SİNOP’TA 2. ELEKTRİK YAPIP 3. KEZ THRAKİ’DE YER ARAMAK NASIL EMİN OLACAK”

2021 yılı öncesi kilovatsaat başına 7,3 kuruş, GES’ler için 13,3 kuruş olan YEKDEM aralığındaki RES sübvansiyon değerleri, 2021 sonrası dönem için minimum 1,7 kuruş, maksimum 5,1 kuruş olarak belirlendi. 12.35 sent daha düşük ve maksimum 15.33 sent. Elektrik santralleri ve santraller için kilovat başına 1,7 kuruş iken Akkuyu’da kilovat başına 12,35 kuruş. Akkuyu bu kadar ucuz elektriği apaçık temin edemezken, ikinciyi Sinop’ta yapıp üçüncüyü aynı şartlarla Trakya’da yer aramak ne kadar doğru?

Akkuyu için projenin maliyeti 20 milyar dolar olarak belirlendi ancak maliyetin nasıl belirlendiği belirsiz. Dünyada kullanılan Elektrik Standart Maliyetine ilişkin veriler mevcut değildir. Anlaşmaya göre ülkemiz nükleer santralin ilk iki ünitesinde üretilecek elektriğin yüzde 70’i, üçüncü ve dördüncü ünitesinde üretilecek elektriğin yüzde 30’u için alım garantisi verdi. Bu santral yılda 8 bin saat çalışacaksa Rus firmasına verdiğimiz garanti kapsamında 15 yılda ödeyeceğimiz miktar 44 milyar dolar olacak. Üretimin geri kalan yüzde 50’sini bugünün ortalama takas fiyatlarından piyasaya satsaydı, Rus şirketi bundan 55 milyar dolar daha kazanırdı. Yani Rusya 20 milyar dolarlık yatırım yapacak ve bunun karşılığında 15 yılda yaklaşık 100 milyar dolar gelir elde edecek, verilen topraklar ve imtiyazlar da cabası.

“Santralden çıkacak izotoplar sanayi tarafından Rusya’da işlenecek, bozulan atıkları Türkiye’ye gönderilecek.”

Bursa'nın 50 günlük suyu kaldı: Kuyulardan takviye yapılıyor
Bursa’nın 50 günlük suyu kaldı: Kuyulardan takviye yapılıyor

“Yap-işlet-sahip ol” modeliyle inşa edilen Akkuyu Nükleer Santrali, enerjide dışa bağımlılığı azaltmıyor, aksine bizi enerjide Rusya’ya oldukça bağımlı hale getiriyor. Bunlar yetmezmiş gibi santralden fisyon sonucu oluşan ürünün izotopları Rusya’ya taşınarak yan sanayide işlenecek ve bu izotopların bozuk atıkları Türkiye’ye gönderilecek. Yap-işlet-sahip ol modelinde bunu Rusya yapacak, santrali Rusya işletecek, sahibi olacak ülke de ürünün analoglarını buradan alacak olan Rusya’dır. ve kendi yan sanayisinde kullanmaktadır. Ama Türkiye bu nükleer atığı bertaraf etmek için kendi topraklarına gömecek. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.

Nükleer Düzenleme Kurumu’nun el kitabında, projenin en üst düzey sorumlusu sayılan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliği içinde hayata geçirilecek olan projenin ve projenin ikinci aşamasının hayata geçirilmesi için resmi talepte bulunulduğu belirtiliyor. 2024-2025 yılları arasında Avrupa Komisyonu’nda stres testleri başladı. Bu durumda gerekli denetimler ne zaman tamamlanacak? Santral sadece 2026’da mı devreye girecek? “

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir