İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş arasında yaşadığını öne sürdüğü gerginliğe ilişkin Tolga Erdan, “Verdiğiniz bilgilerin arkasındayım” dedi.
T24 yazarı Tolga Erdan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş arasındaki iddia edilen gerginliğe ilişkin bir yazı daha yazdı.
Chardinİstanbul polisinin olumsuzluk beyanı bir mecburiyetin sonucudur. Bu iddiaya sessiz kalmak mümkün değildi. Kolay olan seçildi ve reddedildidedi.
Chardin’in bugünkü yazısı şöyle:
“Geçen Cuma günü Büyükteç’te yazdığım, Sarallar Grubu’na yönelik suç örgütüne yönelik operasyon kapsamında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş arasında yaşananları anlattığım yazı büyük ilgi gördü.
Yazı yayınlandıktan çok sonra, İstanbul polisi bildirilenlerin doğru olmadığını iddia etti.
İçişleri Bakanlığı resmi internet sitesinde herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak Bakan Soylu’nun danışmanı olduğunu söyleyen bir kişi, sosyal medya hesabından yazdıklarının “yalan” olduğunu iddia etti.
Böylesine önemli bir olayı kaleme almış bir gazeteci olarak şunu belirtmek isterim ki; Ankara’da yaklaşık 35 yıldır sadece İçişleri Bakanlığı’nı ve kamu kurumlarını yakından takip ediyorum. İçişleri Bakanlığı’nda savaşların dosyasını, güç dengelerini, bürokrasinin mücadelelerini, güçlü ve zayıfı, ekipler arasında yaşanan süreçleri yakından takip ettim, etmeye devam ediyorum.
İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşları hakkında birçok önemli habere ve yazıya imza attım.
Babacan 2015 seçimlerini hatırlattı: Türkiye ortak aday olmadığı için 5 yıl kaybetti
İzleyicilerin dikkatini çeken yazıya bakıldığında hem taraflar hem de olayın konusu açısından oldukça can alıcı ve önemli bir süreç olduğunu görmek veya anlamak mümkün.
Yazdığım makaleyi böyle değerlendiriyorum. Yazıda da belirttiğim gibi iki farklı kaynak tarafından onaylandıktan sonra olayı kamuoyuna açıkladım.
Yazının içeriği Bakan Soylu’nun siyasi duruşunu tartışmaya açardı. Sonuçta tartışma başladı. AKP içinde bile yazılanların büyük yankıları oldu.
Bu noktada İstanbul Emniyeti’nin inkar açıklaması zaruretten kaynaklanmaktadır. Bu iddiaya sessiz kalmak mümkün değildi. Kolay olan seçildi ve reddedildi.
Ankaralı gazeteciler olarak zaman zaman bu tür süreçleri yaşıyoruz. Bazı haberlerde ya da resmi yalanlamalar ya da perde arkası bilgiler içeren yazılarda zaman içinde meselelerin nasıl doğrulandığına tanık oluyoruz. Bunlar gazeteciliğin temelleridir.
Öte yandan; Gazeteciler var, gazeteci olarak yaşayanlar var ve bugün gazetecilik yaparak geçimini sağlayanlar var.
Öğretmenlerim bana mesleği “gazetecilik” öğretti. Halen bu eğitime devam etmekteyim. Gazetecilik yaparak geçimini sağlayanlar ve gazetecilikten geçimini sağlayanlar ilgi alanıma girmiyor.
Olayın iki tarafı dışındaki kişi ve kurumların açıklamaları beni ilgilendirmiyor.
Sonuç olarak, Cuma günü bildirdiğiniz bilgilerin arkasındayım. Zamanla daha fazla ayrıntı görünecektir. Sabırlı olmakta fayda var.”
T24 yazarı Tolga Erdan, Cuma günü”Saralar soruşturmasının kamera arkası Soylu ve Aktaş arasında yaşananlar“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş arasında Saralar’a yönelik operasyonlardan biri ile ilgili olduğunu söylediği diyaloğu gündeme getirdi.
Sardan makalesinde. “İddiaya göre Soylu, Temmuz ayının son günlerinde yaptığı bu görüşmede asayiş ve şehrin ihtiyaçlarını değerlendirdi. Aynı görüşmede Soylu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’a Saralar Grubu’nun operasyonundan neden haberdar edilmediğini sordu. Soylu’nun eleştirilerine Aktaş, “Size her söylediğimizde sızdırılanlar oldu” yanıtını verdi.
Polis bu yazıda iddiaları yalanlayan ve operasyonların koordineli yapıldığını söyleyen bir açıklama yaptı.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın