Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na (COP27) TBMM Çevre Komisyonu üyeleri ile İzmir Milletvekili Murat Wazir ve Mahir Polat katıldı. İnsanlığın varoluşsal sorunlarını çözmekten ve iklim adaletini sağlamaktan çok uzak olan Murad Al-Wazir, “Türkiye’nin dünyadan çok şey istemesi gerekiyor. Çünkü iklim krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri ve kuraklık var. Ve Türkiye. iklim finansmanına erişimde yetersiz olduğunu, hazırlık noktasında da gerekli adımları atmadığını, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelede yetersiz kaldığını söyledi.
İzmit Körfezi’ndeki gübre fabrikasının üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik projeye bölge halkı itiraz etti.
CHP Meclis Çevre Komisyonu Sözcüsü, İzmir Bakan Yardımcısı ve Tam Yetkili, İzmir Bakan Yardımcısı ve Tam Yetkili Yardımcısı Mahir Polat, bu yıl Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na (COP27) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. COP 27’de Bakan Murat ve Mahir Polat, iklim kriziyle mücadelede ülkelerin neler yaptığından bahsederken, iklim aktivistlerinin olaylar ve protestolarına ilişkin izlenimlerini anlatırken “herkes için iklim adaleti” çağrısında bulundu.
Murad Al-Wazir: “Büyük Konuşmalar”
Murad Al-Wazir, geçen yıl İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen konferansa atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Glasgow’daki gibi bir paylaşım yok -biraz Mısır siyasetiyle ilgili- ve Glasgow’da söylenenden farklı bir şey yok. Yine büyük sözler, retorik sözler söyleniyor… ‘Kendi mezarımızı kazıyoruz’ yine.Ama aslında baktığınız zaman değişen bir şey yok.Afrika ülkeleri için bir şeyler.Afrika’nın ‘Afrika Boynuzu’ dediğimiz en fakir bölgesinde şiddetli bir kuraklık var, insanlar yoksulluk ve güçsüzlükle karşı karşıya… Öte yandan Pakistan Federal İklim Değişikliği Bakanı Senatör Sherry Rehman ile Pakistan Pavyonu’nda yaptığımız görüşmede, “Güzel sözler söylendi ama kaybedildi. Zararla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Olaylarda adalet yok. iklim finansmanı.Biz Pakistan olarak bundan çok muzdaripiz ama Avrupa ülkeleri bu konuda endişeli.Bir şey daha var.’Türkiye’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı nerede hala gelmedi?’
“Türkiye’nin isteyeceği çok şey var”
Murat Al-Wazir, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelede yetersiz kaldığını şu sözlerle dile getirdi:
Türkiye Pavyonu’nda gösterilenler, gösterilenler, söylenenler aslında Türkiye’de olmuyor. Türkiye’nin dünyadan isteyeceği çok şey var. Çünkü özellikle kuraklık nedeniyle iklim krizinden en çok etkilenen ülkelerden biridir. Ancak Türkiye, iklim finansmanına yeterli erişime sahip değil. Öte yandan kendini geleceğe hazırlamak için gerekli adımları atmıyor. Nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz ve nasıl bir azaltım yapacaksınız? Örneğin; Geçen yıl Glasgow’da Coal Exit Coalition kuruldu. Türkiye imzalamadı. Kömür çıkışı ile ilgili olarak kesme noktasında herhangi bir adım atılmamıştır. Sınır karbon vergisi ile ilgili olarak, Türkiye ekonomik olarak en çok etkilenecek ülkelerden biridir ve bu konuda herhangi bir şey yapıldığı söylenemez. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Daire Başkanlığı’nda zaten çalışıyor ve çevre politikalarını eleştiriyoruz ama iklim krizi karşısında yetersiz kalıyor. Bu konuyla ilgili diğer bakanlıklar arasında yetersiz koordinasyon. Ne Enerji Bakanlığı, ne Ekonomi Bakanlığı, ne Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı… Türkiye’nin ekonomi, hafifletme ve uyum konusunda atması gereken adımlara, iklim krizinin etkilerinin nasıl bir yük olduğunu desteklemeye yetmiyorlar. Türkiye’ye getirecek. “
Fosil yakıt üreticileri ellerinde ne olduğunu açıklamaya geldiler.
CHP’li bakan sözlerini şöyle sürdürdü:
“COP 27’de yine büyük sözler konuşuluyor ama sonuç olarak insanlık için hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanıyoruz. Fosil yakıt üreticileri kendilerini açıklamaya geldiler. Burada hala karbon tutma, tutma ve depolama teknolojileri konuşuluyor ama bunlar fosil yakıtların sürdürülebilirliğini sağlamak için atılmış adımlar yani petrol üretiminin devam etmesi,kömür çıkarılması ve kullanılması.İşte iklim aktivistleri buna karşı mücadele veriyor.Gördüğümüz kadarıyla COP27 adım atmaktan çok uzak insanlığın varoluşsal sorununu çözmek ve iklim adaletini sağlamak… Dünyayı en çok kirleten ve en fazla Emisyon üreten ülkeler en büyük sorumluluğu üstlenmeleri gerekirken, yine de bu noktada vaat ettikleri 100 milyar doları bir türlü toparlayamıyorlar. .Yani evet herkes üzerine düşeni yapmalı.Türkiye de üzerine düşeni yapmalı, Türkiye karbonsuz yeni ekonomik düzene katılmalı, ülkesinin geleceği için gerekli adımları atmalı ve kendi uyum politikalarını geliştirmeli ama bir yandan da Öte yandan, iklim krizinden en çok zarar gören ülkelerden biri olan Türkiye, finansmana erişim mücadelesini ve mücadelesini sürdürecektir. Abi. Bu nedenle Birleşmiş Milletler ve dünya nezdinde hakkını aramaya devam etmesi gerektiğine inanıyorum.”
Maher Polat: “Uluslararası sermayeli kurumlar burada çalışıyor”
CHP Çevre Komitesi üyesi İzmir İl Başkan Yardımcısı Mahir Polat, şunları söyledi:
Afrika ülkelerinin çok derin beklentileri var. Karbon emisyonlarını artıran ve iklim krizine neden olan yüksek emisyonlu ülkelerden beklentileri var. Desteklenmek istiyorlar. Etkileşim onlar için çok yüksek. Bu sene dikkatimi çekenler; Çoğunlukla dünyaca finanse edilen kurumlar burada çalışıyor; dünya ticareti olan kuruluşların da buraya geldiğini; Yenilenebilir enerjiye, temiz enerji yatırımlarına ve kâr paylaşımına dayalı bir sisteme sahipler; Ana konusunun su, gıda, tarım ve çevre olduğu COP27’de yaşıyoruz. “
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın