"Enter"a basıp içeriğe geçin

Babacan’dan Soylu’ya: Bu senin sorumluluğunda değil mi iç güvenlik?

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısına ilişkin açıklamalarını eleştirdi. Babacan dedi ki: İç güvenlikten İçişleri Bakanı sorumlu değil mi? “Biz burada hata yaptık, aklımız tutmadı, burada durduramadık” demiyor, suçu başkalarına atmaya çalışıyor. Falancanın taziyelerini kabul etmez. Dış politikanızı düzeltiyorsunuz, düşman aramıyorsunuz. “Terör dünyanın başına bela. Gelin terör örgütlerini birlikte yok edelim, birlikte çalışalım. De ki: Varlık sebebini birlikte ortadan kaldıralım. Ne yapıyorsunuz? Konu sizin yetki alanınıza girmiyor mu, vatan güvenliği? Ne yaptınız vatan güvenliğine” ? Bunun hakkında konuşun” dedi.

Ali Babacan, bugün Halk TV’de yayınlanan Yeni Bir Sabah’ta İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Babacan kısaca şunları söyledi:

DEVA merkezinde eş zamanlı olarak üç toplantı gerçekleştirildi.

“Her alanda ilerleyen Türkiye için çalışıyoruz. Dünkü görüşme çok önemliydi. Aynı zamanda üçüncü katta biz liderler toplandık, ikinci katta hukuk kurulumuz toplandı. Anayasayı bitirdiler, onlarda onlar. 10 yasa üzerinde çalışıyoruz.Ekip koyuldu.Birinci kat ortak siyaset.Yukarıdaki liderler son meseleleri belirlerken, alt katta bir sonraki toplantı hazırlanıyor.Türkiye’yi güzel bir iş ile kazanacağız.DEVA ile yaptığımız hazırlıklar. ve masadaki diğer partiler seçimlerden sonra Türkiye’yi kazanmanın hazırlıklarını yapıyor.

Hemen bir nedenle buluşuyoruz.

Bazen arkadaşlarımız gündeme getiriyor ve ‘Biz burada anlaşamadık, burada bir sorun var’ diyorlar. Genel olarak altı ceo oturuyoruz inanın 5 dakikada bitiyor. Makul bir zamanda hemen buluşuyoruz.

“Çizelge VI Merkezi Sınav Gücü”

Türkiye’nin geleceği konusunda her zamankinden daha iyimserim. Hani fizikte bir merkezkaç kuvveti vardır ya da altılı tabloda bir merkezkaç kuvveti vardır. Herkes bunun farkında. Seçimleri kazanmak ancak birlik ve beraberlikle mümkündür. Seçimleri kazanmak, cumhurbaşkanı adayımızı birlik ve beraberlik içinde seçmekle, mecliste anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmekle mümkündür. Ortak bir karar alındığında toplumun geniş kesimleri bunu benimsiyor.

‘Demokrasi oyun alanı inşa ediyoruz’

Demokratik bir stadyum inşa ediyoruz. Bir sonraki seçimde partiler yeniden rekabet edebilir. Şimdi, rekabetin önünde işbirliği yapıyoruz.

Ortak aday formülü ile ilk turda aday seçimi mümkün

Cumhurbaşkanlığı adayı ancak eş aday formülüne göre ilk turda seçilebilir. Başka hayalleri olan varsa bırak gitsin. 2018’de denediler mi? Ortak bir aday çıkaramadılar ve iş çöktü. 2018 kimseye laf olsun diye demedim. Millet ittifakı vardı ve ortak adaya karar veremediler. Ortak aday çıkmadığı için seçimi kaybettiler. Ülke 5 yıl kaybetti.

Seçimlerde bir trafik kazası da Türkiye’yi kapatır. Bu Türkiye’nin son şansı.

İngiliz Tabipler Birliği: a.  Dr.  Fincancı hakkında soruşturma açılması insan haklarına aykırıdır
İngiliz Tabipler Birliği: a. Dr. Fincancı hakkında soruşturma açılması insan haklarına aykırıdır

Seçimleri kazanmalıyız. Aksi takdirde Türkiye, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi standartlarından Şangay’a doğru uzaklaşacaktır. Şangay, hiçbir değerin olmadığı yer demektir. Haklarınızı arayacak yer yok. Öyle bir hakimiyet kuruyorlar ki rakip çıkması imkansız. Rusya’da veya Çin’de bir muhalefet partisi var mı? Allah göstermesin, seçimlerde trafik kazası olması Türkiye’yi daha da korkutur. Bu Türkiye için son şans.

HDP’den feragat 5 ila 6 milyon vatandaşımıza saygılar.

DEVA partisi olarak HDP ile diyaloğumuz var. Mesele o dönemde o siyasi partiyi destekleyen milyonlarca insan. HDP’ye yönelik her türlü saygısızlık, her türlü cephe ifadesi, her türlü terör ve düşmanlık bu partiye oy veren 5-6 milyon vatandaşı rencide etmektedir.

“Hükümetin bizim bilmediğimiz başka bilgileri var mı?”

(bölünmüş saldırı) Çok fazla bilgi var ama hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğuna inanamıyoruz. İçişleri bakanı bir şey söylüyor, uluslararası bir teşkilatın üst düzey yetkilisi başka bir şey söylüyor. Hangisine inanıyoruz? Acaba iç siyasette karizmatik biri var mı? Yoksa devletin zaten başka bilgileri var mı? Bunları bilmiyoruz. güven yok Çok önemli devlet kurumlarının başında kendi siyasi hedefleri peşinde koşan siyasi figürlerden bahsediyorsak, iki kez düşünmemiz gerekiyor. Bunu kişisel meselelerle ilişkilendirir, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi yazısında açıklama yapar.

İç Güvenlik’e yaptıklarından bahset.

İçişleri Bakanı iç güvenlikten sorumlu değil mi? “Biz burada hata yaptık, aklımız tutmadı, burada engelleyemedik” demiyor, suçu başkalarına atmaya çalışıyor. Falancanın taziyelerini kabul etmez. Dış politikanızı düzeltiyorsunuz, düşman aramıyorsunuz. “Terör dünyanın başına bela. Gelin terör örgütlerini birlikte yok edelim, birlikte çalışalım. De ki: Varlık sebebini birlikte ortadan kaldıralım. Ne yapıyorsunuz? Konu sizin yetki alanınıza girmiyor mu, vatan güvenliği? Ne yaptınız vatan güvenliğine” ? Bunun hakkında konuşmak.

“Güvenilir bir hükümet olun ve hiçbir yerde tutunmaya gerek yok”

Açıklamalara güven kalmadığında insanlar sosyal medyadan ve diğer kaynaklardan bilgilere ulaşmaya çalışıyor. Derler ki: Bu işin aslı başkadır. Gördükleri zaman “konuştuğumuzdan başka ses duyulmaz hale gelene kadar” oraya buraya basıyorlar, yayını yasaklıyorlar. Yetkili bir hükümet olarak, insanlar söylediklerinize güvenir, hiçbir şeyi reddetmenize gerek yoktur.

“Terörün finansmanı konusunda neden adım atmadı?”

Türkiye terörün finansmanı ve kara para aklamada beyaz listeden gri listeye geriledi. Terörle mücadeleden bahsediyorsunuz ama terörün finansmanı konusunda önlem almıyorsunuz. Sayın Erdoğan terörün finansmanı ve kara para aklama konusunda neden gerekli adımların atılmadığını açıklamalıdır. Bu zihniyetle giderlerse Türkiye kara listeye girer.

“Kalabalık ama durdurulamıyor”

Denizli’de miting yaptık. Bir tablo asmamıza izin vermediler. İnşaallah saha dolmuştur. Gaziantep’te billboard vermediler. Gebze’de meydan vermediler. Siirt’te Sayın Erdoğan’ın miting yaptığı alanın 2,5 katı büyüklüğündeki Siirt Meydanı gözümüzün önünde sel oluyor. Deniyorlar ama duramıyorlar. Halkın iradesinin önünde hiçbir güç duramaz.

“Devletin attığı her adımı takip etmek bir oda alevi gibidir”

Asgari ücret ve EYT düzenlemesiyle ilgili bir soruya Babacan, “Bundan sonra devletin attığı her adım bir ateş gibidir. Yanar, söner” yanıtını verdi.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir