Hemşireler, daha iyi çalışma koşulları ve maaşlar talep etmek için dün Ankara’da protesto düzenledi. Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan Yasemin Değermancı, hemşire maaşının ev kiralamaya bile yetmediğini belirterek, “Barınamıyoruz, çocuklarımızı doğru dürüst besleyemiyoruz, besleyemiyoruz” Çocuğuma ceket alacağım, afişe bakıyor ve “Kızım çok güzel, hadi onu alalım” diyor, “Hayır, onu istemiyorum, ondan hoşlanmıyorum. hiç.” Sonra diyor
Hemşireler, daha iyi çalışma koşulları ve maaşlar talep etmek için dün Ankara’da protesto düzenledi. Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan Yasemin Değermancı, hemşire maaşının ev kiralamaya bile yetmediğini belirterek, “Barınamıyoruz, çocuklarımızı doğru dürüst besleyemiyoruz, besleyemiyoruz” Çocuğuma bir ceket alacağım, afişe bakıyor ve “Kızım çok güzel, alayım” diyor, “Hayır, onu istemiyorum, ondan hoşlanmıyorum. Sonra diyor ki: Annem maaşını karşılamayabilir. Bizi bu duruma sokan Sağlık Bakanına sesleniyorum. Kusura bakmayın hakkımızı vermiyorum. Mümkünse ocak ayından itibaren Türkiye’den ayrılacağım. Gece vardiyasında 3 zeytinli ve bayat ekmekli kahvaltı.Öğle yemeği; bir kaşık pirinç, solucan çorbası, bol böcekli ıspanak istemiyorum. 24 saat izlesem yemek isterim dedi. “24 saat.”
Dün Ankara’da Anıtpark’ta Türk Hemşireler Derneği (THD) “Hemşirelerin İnsanca Yaşanacak Sözü Var” başlıklı bir miting düzenledi. Hemşireler, dernek ve sendika temsilcileri sorunlarını ve taleplerini ANKA’ya anlattı.
Hemşireler ve Tüm Sağlık Çalışanları Sendikası (Hep-Sen) Başkanı Yunus Şimşek şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı’na bakıyoruz ve tek bir profesyonel yönetim tarzı sunuyoruz”
Şu anda yoksulluk sınırının hemen altında, yoksulluk sınırının hemen üzerinde ücretlerle hayatı sürdürmeye çalışan profesyonel bir grubuz. Hemşirelerin 300 bin kişilik bir kitle olarak kendi kaderini tayin hakkı konusunda tek bir görüşü yoktur. Niteliksiz yöneticiler tarafından yapılan psikolojik şiddet oranı bilimsel çalışmalarda yüzde 88, sağlık hizmeti veriyoruz, sağlığımız bozulmanın eşiğinde. İlk etapta idari reform yoluyla hemşirelere söz hakkı verilmesini istiyoruz. Genelkurmay Başkanlığımız özel olarak “subaylarımız” değil, “Muhammedçek” diyor. Ama Sağlık Bakanlığı’na baktığımızda, mesleğe odaklı tek bir yönetim anlayışını gösteriyor. Hepimiz bu toplumun sağlığından sorumluyuz ve buradaki bakanlığın eşit şartlarda ve adaletle hareket etmesini talep ediyoruz.
Günde 98 mobil uygulama
Sendika olarak bir günde psikolojik şiddet gördüğünü iddia ederek telefonlarımıza gelenlerin sayısı 98. Bizler bu kadar sağlıksız bir sağlık sisteminin içinde olmaya ve bu topluluğa sağlık hizmeti sunmaya çalışıyoruz” dedi.
Eski ABD Sekreterinden dolar fiyatı tahmini: Yüzde 6’ya veya daha fazlasına yükselebilir
Türk Hemşireler Derneği Konya Şube Başkanı ve Heep Sin İl Temsilcisi Kanan Güngör şunları söyledi:
“Yaklaşık iki yıldır geziyorum”
Dün maaşımda bir kesinti oldu. İki yıldır saldırıyorum. Çalışan sağlığı ve hasta sağlığı açısından alanımdaki eksiklikleri yönetime bildiririm. Bunu yönetime bildirdiğinizde, sevilmeyen biri olursunuz, dışlanırsınız ve yöneticiler sizi o organizasyonda görmek istemezler. Hakkınızda soruşturma açar, küçük bahanelerle savunmalar sunar. 24 yaşında bir hemşireyim ve her türlü savunmayı ve azarlamayı yaşadım. Disiplin cezası kendimden şüphe duymamı gerektirmez çünkü ben doğru olanı yapıyorum ve meslektaşlarımı aydınlatmaya çalışıyorum. Ben de bundan vazgeçmeyeceğim.
Biz bir yarış atı değiliz.
Tencere evde kaynatılmaz. Günümüzde insanlar sadece bir şey istedikleri için çocuklarını alışveriş merkezlerine götüremiyorlar. Çocuğuma her istediğini alamam. Mesela ben onun istediği ayakkabıyı alamam. Sorun buradaki insanlarda ve hiçbiri bunu yapamaz. Bundan utanmıyorum. Ben bir işçiyim, işimin karşılığını ödemek istiyorum. Bizi bu duruma sokanlara yazıklar olsun. Bugün bu alana çok sayıda hemşire gelse, ‘Maaş bana yetmiyor’, ‘Ben geçimimi sağlayamıyorum’ deseler, ‘Doktorun bakanı var, hemşirenin bakanı yok’ deseler. ‘, gerçekten bakanlığın hemşireler olduğunu düşünmüyoruz. . Sistem, “Ne kadar çok hastayla ilgilenirseniz, o kadar çok işlem yaparsanız, karşılığında o kadar çok hasta alırsınız” diyor. Biz yarış atları değiliz.”
Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan Yasemin Değermenci de sorunlarını şöyle dile getirdi:
“Sağlık Bakanı’na meydan okuyorum, tanıklık ediyorum, hakkımı kullanmıyorum”
“Yaklaşık 3 ay önce Antalya’da bir arkadaş için ev arıyorduk. En ücra köşelere bile “Maaşınız ne kadar” veya “göreviniz nedir” diye soruyoruz. “Biz hemşireyiz.” Eskiden “hemşire” deyince tüm kapılar açılırdı. “Üzgünüm, hemşirenin maaşı kiramızı karşılamıyor.” “Kiran ne kadar?” “25, 20, 15 bin”… zaten 8 binimiz var ama uzatma da olsa 12-15 bin alıyoruz. Antalya’da kiralık ev bulamıyoruz. Barınamıyoruz, çocuklarımızı doğru dürüst besleyemiyoruz, eğitimlerine destek olamıyoruz. Neyse ki çocuklarımız gece gündüz zor şartlar altında çalıştığımızı biliyorlar. Çocuğuma bir kazak alacağım, etikete bakıyor ve “Kızım çok güzel, onu alalım” diyor, “Hayır, onu istemiyorum, ondan hiç hoşlanmıyorum. ” Sonra diyor ki: Anne, maaşını karşılamayabilir. Bırak kardeşim okulda kalsın, o benim montum. Bizi bu duruma sokan Sağlık Bakanına sesleniyorum. Üzgünüm, helal değilim.
“Ocak ayından itibaren Türkiye’den ayrılabilirsem”
Hiçbir şekilde hakkımızı alamadık. Alkış midemizi doldurmadı, evimin kirasını ödeyemedi. Mutfak masraflarımız üniversitede okuyan çocuğuma gitmedi. ay pardon Mümkünse Ocak ayından itibaren Türkiye’den ayrılacağım. Sağlık Bakanımızın artık Yoğun Bakım Ünitesine bir hekim ataması gerekiyor. Sahibi beni kovacak mı? Kiralık bir yer bulabilecek miyim? Onları düşünmek istemiyorum. 25 yıldır hemşireyim; Hayatımı acil ve yoğun bakım servislerinde geçirdim. Artık bunu denemek istemiyorum. Gece vardiyasında 3 zeytin ve bayat ekmek ile kahvaltı. öğle yemeği; Bir kaşık dolusu pirinç, solucan çorbası, içinde böcek olan bir ıspanak yemeği istemiyorum. 24 saat nöbetteysem, 24 saat yemek isterim. Lütfen sesimizi duysunlar. Ya bizim için ayrı bir bakanlık kurarlar ya da bir yuva bulabilmemiz için sistemimizi değiştirirler.”
THD ve Türk Hemşirelik Eğitim Derneği Yönetim Kurulu. Dr. Gülten Koch, hemşirelik öğrencilerinin eğitim sorunlarını da şöyle anlattı:
Hemşirelik eğitimi sadece hemşirelik öğretmenlerinin verebileceği özel bir eğitimdir.
“Sınıflarımız çok kalabalık, uygulamalı, sağlık odaklı eğitim verebilmek için bu sınıfların kalabalık olmaması gerekiyor. Uygulama yapacak hastanemiz, uygulama alanlarımız, kliniklerimiz yok. Muayenehanesiz mezun olan hemşirelerimiz kendilerini güvende hissetmiyorlar. işe alındıklarında ve çalıştıklarında nitelikli hemşirelik hizmetleri sağlama Hemşirelik okullarında Hemşire eğitimcisi istihdam edilmez, ancak veteriner hekimler, biyologlar ve kimyagerler gibi tıp fakültelerinden diğer alanlardan profesörler alınır Hemşirelik eğitimi özel bir eğitimdir ve sadece hemşireler tarafından verilebilir Hemşirelik okulları her yere kapılarını açıyor, altyapıları yok Hemşirelik öğrencileri standart bir eğitim alamıyorlar ve sonuç olarak çalışan tüm hemşirelere göre uygulamada farklılıklarla karşılaşıyoruz.”
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın